bölünüyorum
Bekliyorum. Küçük bir belirti, karanlık köşelere itelediğim varlığımı ışığa davet edecek bir hareket bekliyorum. İhtiyaç duyulmaya ihtiyacım var. Zamanında bir duvar örmüştüm insanlarla arama. O duvar genişliyor, benliğimi ele geçiriyor. Beynimin içine ulaşıyor. Her düşünce bir oda oluyor, bölünüp birleşiyorlar. O duvar kalbime ulaşıyor, yarıp geçiyor, kanatıyor. Bir harabe inşa ediyorum. Gelen yok, bir tuğla daha koyuyorum. Önce dışarıdan, sonra da kendimden kopuyorum. Her geçen gün biraz daha kaybediyorum masumluğumu, hatalar yapıyorum. Kendimi korumak için var ettiğim duvarlar beni çekiyor, hapsediyor. İnsanlar geçip gidiyorlar, hoşçakalın diyorum. Pişman olacak kadar heves kaldı mı içimde, sanmam. Üşüyorum, bir iki masum anıya tutunmaya çalışıyorum. "Geriye kalan tek şey belli belirsiz hatıralar sadece. Hayır, hatıraya da güvenilmez." Gidecek bir yalnızlığım bile yok. Ne insanlara selam verip dostlarıyla sohbete tutulabilenlerden olabildim ne de etrafında kimse olmayan ge