yeme bozukluğu?

 "Yemek yemek seni öldürmez ama yememek öldürür. "

Yeme bozukluğu olan birinin çokça karşısına çıkan bir cümledir. Dışarıdan bakılınca gayet de mantıklı. Ama yemekle sorunu olan biri için işler göründüğü kadar basit değildir. 

Yemek yemek benim için uzun süredir kafamı kurcalayan bir mevzu haline geldi. Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği ve ara öğünler. Bi şekilde beğenilme kaygısı ve özgüvensizlik gelişti. Öğle yemeğini gereksiz bulmaya başladım. O kadar yemeğe ihtiyacım yoktu ki. Kahvaltı ve akşam yemeği. Başta çok fark etmedi. Ama bu görünüş takıntısı bununla kalmayacaktı. İki öğün gayet yeterli, hatta fazlası bile var. Tabağımı daha az doldurayım en iyisi. Ucu gözükmeyen bir döngüye girişimin ilk anlarıydı bunlar. Artık akşam herkes için pişen yemekten yediğim günler çok yediğim günler. Çok yağlı, o şeyin içinde un vardır. Pişen gıdalara karşı bile önyargılıyım. Gıda işlemden geçtikçe kalorisi artıyor, dolayısıyla yiyebildiğim kadar çiğ tüketmeye çalışıyorum. Tam yağlı sütler, artık içemiyorum. Yağsız süte o kadar alıştım ki bildiğimiz süt çok yağlı geliyor. Aynı şekilde yoğurt ve peynir. Ortalama olarak 1500 üzeri kalori tüketmem gerekirken günlük aldıgım kalori miktarı 700 üstüyse ertesi gün cezalıyım, eğer bu kalori miktarı dört haneyi bulursa saatlerce ayna başında kalacağım gibi gözüküyor. Bende hatırı sayılır bir süredir işler böyle yürüyor. Artık en ufak şey yesem bile vücudum şişmiş gibi hissettiriyor. Yemek yediğim zaman kirli hissediyorum. Artık aç mıyım tok muyum ayırt edemiyorum. Sadece sezgisel olarak yemek istediğim, kendimi kontrol edemediğim zamanlarda yemeye başladım. İlk öğünüm yeme ataklarıyla başladıgı için de belli bir kalori miktarının üzerine çıkıyorum hep. Öyle çok zayıf değilim. Herkesten çok dikkat edip ortalama bir vücuda sahip olmak canımı sıkıyor. Daha fazla zayıflarsam sağlıklı olmazmış, olmasın. Bu kadar kalori hesabı yapıp canımı yaktıktan sonra ortalama olmak istemiyorum. Kimse bunun altındaki gerçeği, düşüncelerimi görmeyecek. Her zaman "diyet yapıyor, şımarıklığından yemiyor" olarak anılacağım.

 Picture me Broken - Skin&Bones


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

uyuşmuşluk?

"İntihar öyle edilmez, böyle edilir baba. "

Müziğe Armağanlar: Hayko Cepkin